10 Nisan 2012 Salı

Günün Düşündürdükleri 10.04.2012

Bugün, doyurucu, kakaolu kek tadında bir gün geçirdim. Koçluk yaptığım ilk danışanımın kariyer değişikliği sonucunu onunla birlikte deneyimledim.

Hikayemiz sanırım 1997 yılında başladı. Canan Alimdar o zamanlar Yapı Kredi Sigorta’da çalışıyordu. JTI olarak sağlık sigortamızı o yıl Yapı Kredi Sigorta’ya taşımıştık. İşte Canan ile tanışıklığımız ve işbirliğimiz o dönemde başladı. Ben genellikle sigortacılar ile pek anlaşamazdım. Anlamadığım şeyleri, çok hızlı ve anlaşılmaz anlatırlar diye bir kalıp vardı zihnimde. Canan bu kalıbı kırmamı sağladı. Bilgisine o kadar hakimdi ki, hep karşısındakinin algılayabileceği yalınlıkta aktaradı. Amacı her zaman müşterisinin aklında soru işareti kalmaması ve güvende hissetmesiydi.  Çok çalışkan ve disiplinliydi de. Bu özellikleri ona olan güvenimi ve saygımı çok arttırmıştı. Çok sancılı olabilecek olan sigorta şirketi değiştirme sürecimiz onun proje yönetimi ile hiç bir zorluk çekmeden yaşandı.

Gel zaman git zaman ikimizde kariyer yolculuğumuzu farklılaştırmaya karar verdik.  Birlikte çalışmadığımız zaman dahi, beni objektif bir kulakla dinleyebileceğine olan güvenle bağlantımız hiç kopmadı. İşbirliği olarak başlayan ilişki dostluğa ve desteğe dönüştü.  Hikayenin heyecan veren bölümüne şimdi geliyorum. Koçluk eğitimlerini aldıktan sonra Canan ilk danışanım oldu. Sigorta sektöründen ayrılmaya karar verdiği ve yaşamına yön verme arayışına girdiği bir dönemdi.  Etiler Starbucks’ta 6 ay boyunca her hafta çalıştık. Bu süreçte Canan hayat amacını ve kariyer hedefini netleştirdi.  İçindeki sanatçı başını kaldırdı ve canlanmak istediğini söyledi. Canan’ın takı tasarımı yolculuğu böylece başlamış oldu. Resim dersi aldı.  Kapalıçarşı’da bir atölyede dökümü, kaynağı, cilayı, mıhlamayı öğrendi;  prova yaptı.

                                                                                                                  
Bugün gurur duyduğum bir dost ve danışan olarak hayatımda yer alıyor. İnsan olarak kendisine, duygularına sahip çıkan Canan sigortacılıktaki disiplin ve çalıışkanlığını takı tasarım işine de taşıdı. 2009 yılında başlayan  kişisel sergileri devam ediyor. Ruhunu yansıtan temelarla çalışıyor. Kişiliğinin zenginliği, kültürel birikimi koleksiyonlarına yansıyor.  Logosu kuşlar. Onların bağımsızlığı bu yola baş koymasının ardındaki ruh halini yansıtıyor.

Bugün onu Kapalıçarşı’daki atölyesinde ziyaret ettim. Hayalindeki mekanı yaratmış. Atölyeyi yaşayan, müşterilerin geleceği bir alan olarak yaşatmaya kararlı. Eserlerine dokundum, kulağıma, boynuma taktım. Hayaline sahip çıkan bir hava soludum onunla birlikte. Koleksiyonlarının hikayesini tekrar tekrar anlattırdım. Ve yürek konan bir kariyerde sabırla, adım adım ilerlemenin, uğruna emek harcamanın insanı nasıl büyüttüğünü, büyümenin verdiği güvenle insanın kendisi ile tanışmaya daha da gönüllü olduğunu gördüm.  Yeni sergisi için eserleri üzerinde çalışırken bende dostumu gururla izledim.

Bugünün dersi:  hayaline sahip çık, inandığın yolda emek harca, sabırlı ol, kendini hep geliştir ve kariyerini zevk aldığın, keyif aldığın bir alanda da geliştirebileceğini fark et. Bunların hepsini Canan Alimdar başardı. Sizde başarabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder