Bugün keyifli bir hayal
daha gerçekleşti. Sağlıklı beslenmeye dönüş yolunda, evde lor peyniri yaptım. 😊 Peynir
yapımının bu kadar meditatif bir deneyime dönüşeceği hiç aklıma gelmezdi. Öyle
olduğunu şaşkınlıkla keşfettim. Ayrıca kendimle ilgili farkındalıklar yaşadım. 😊
Hikaye aslında
Cuma akşamı başladı. 16 mart’ta Bodrum’a, sevgili
arkadaşım Ayşegül Yılmaz’ın yanına gittim. Zihnimin düğmelerini kapatmak, bir
es verip soluklanmak ve mümkünse yazı yazmaya başlamak öncelikli amaçlarımdı.
Bunların hepsi gerçekleşti hem de yanında ikramiyesiyle (yazı yazmak son gün
tetiklendi 😊)
Ayşegül sağlıklı
yaşama önem veren bir can dost. Onun yaptığı ev yemeklerini, reçelleri,
zeytinleri yedik. Daha önemlisi kendine ve sağlığına kıymet vermenin önemini
hatırlattı bana. Kah sohbet ettik, kah sessiz oturduk, netflix izledik, köpeği
İda’nın rutinine göre yaşadık (evet. Patron İda) kısacası zamanla didişmeden anın ihtiyaçları ile zamana aktık. Sohbetlerimiz sağlıklı malzeme kullanarak
yiyeceklerimizi hazırlamaya geldi bir ara. İstanbul’da yaşarken Arnavutköy semt
pazarındaki sütçüden ve peynir ile yoğurt yapımı için ondan alışveriş
yaptığından söz etti. Hayalimi gerçekleştirmek için beklediğim an buymuş.
Önünden defalarca geçtiğim pazar, Ayşegül’ün heyecanlı ve sevgi dolu
anlatımıyla gitmemin zorunlu olduğu bir yere dönüştü😊
Bu sabah koşarak
pazara gittim. Sütçü aynen Ayşegül’ün tarif ettiği yerde. Pazardan alışveriş
yapmanın keyfini, renklerin günüme kattığı neşeyi başka zaman anlatırım. Şu anda
önemli olan ben aldığım sütle lor peyniri yapmayı başardım 😊
Bu bir sabır
denemesi oldu. Ayrıca çok meditatif bir zaman geçirdim. Zihnimin düğmelerinin,
hayatımın bu aşamasında, ne zaman ve ne kadar kapanıyor, ne zaman bana
direniyor olduğunu fark ettim.
Hızlı olmaya,
hızlı alışverişe, hızlı tüketime bu denli esir düştüğümün farkında değildim.
Bir saatimi bu işe ayırmak benim için bir sabır sınavı oldu. İçimde bir ses
kısık ateşle sütün kaynaması ile kavga ederken, başka bir ses beni
sakinleştirdi ve doğal olanın zaten bu olduğunu, sağlık için bu sabrı gösterebileceğimi,
alışınca kolay geleceği tekrarladı durdu. Gerçek sınav sütü kaynattıktan sonra
başladı. Sirkeyi süte kattım ve hemen peynire dönüşmesini beklediğimi fark
ettim. Halbuki sabırla yavaş yavaş karıştırmam ve sütün istediği zamanda
peynire dönüşmesini beklemek zorundaydım. İçimdeki ilk ses o zaman benimle
kavga etmeye, ‘boşver yaa, ne uğraşıyorsun’ demeye, sesini yükselterek başaramayacağımı
söylemeye başladı. Allahtan diğer sakin ses bana derin nefes almayı hatırlattı
ve pes etmemeye ikna etti. Ne savaştı ama 😊
Bittiğinde 3 kilo
sütten elde edilmiş yarım kilo lor peynirine sahip bir peynir üreticisiydim 😊. Daha da önemlisi koşuşturma, durup düşünmeme, yaptığımı
değilde sırada ne olduğuna bakma alışkanlığımın hala ne kadar kuvvetli olduğunu fark ettim.
Biz kendimize ne
yapıyoruz böyle? Acelemiz var, hayatımızı kolaylaştıracak diye bize zarar
verecek alışkanlıklara hayatımızda ne çok yer vermişiz. Sağlığımızdan ne kadar
kolay vazgeçmişiz.
Bu haftasonunun
bir çok kazancı oldu. Durup zihnimi dinlendirdim. Ve sağlıklı beslenmenin
aslında hayatımızda kolaylıkla yer alabileceğini hatırladım. Çalışmak
sağlığımdan vazgeçmek zorunluluğu getirmeden de gerçekleşebilirmiş. Bunun için
emek harcadım ve sevdiklerime iyi gelecek bir ürün ortaya çıkardım. En önemlisi
beni anda tutan ve bütün dikkatimle odaklanmamı gerektirdiği için dinlendiren
bir faaliyeti hayatıma soktum.
Teşekkür ederim
Ayşegül. Bana yalnız evini açmadın. Sıcak misafirperverliğin ile yanımda
durdun. Hayatta önemini unuttuğum bazı şeyleri tekrar hatırlamamı sağladın.
Teşekkür ederim
Ali Soyak. Mutfakta birşeyler yapmanın nasıl bir keyif olduğunu örnek olarak
bana hep yaşattığın için.
Ve teşekkür ederim
ben. Çok şey için. Sanırım en çok kendimi dinlediğim ve ihtiyaçlarımı duyarak
yeni deneyimlere izin verdiğim için. Bu deneyim lor peyniri yapımı olsa da 😊
Not: Fotoğrafta nihai ürün görülüyor. Sipariş alınır 😁
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder