12 Kasım 2010 Cuma

Günün Düşündürdükleri 10 Kasım 2010

Bugün uzun bir aradan sonra çaresizlik hissettim. Çaresiz, eli, kolu bağlanmış, çözüm üretemeyen ve bu nedenle ürkmeye başlayan bir ruh hali içinde sabahıma başladım.
İşin başlangıcı dün gecede. Hatta dahada eskilerde. Çok hızla gelişen bir teknolojinin içinde, yetişememe korkusunun verdiği bir kilitlenme. Ben Facit hesap makineleri zamanında ilkokula gitmiş bir insanım. Ortaokulda iken annem yurtdışından ilk hesap makinemizi getirdi ve neden olabileceği olası tembelliklere karşı ödev yaparken kullanmamızı yasakladı. Yalnızca sonuçların kontrol edilmesi ve arkadaşlarımıza gösterebilmek için elimize aldık o makineyi. Lisedeyken okula bilgisayar alındı ve biz programlama dersi alabildik. Seçmeli de olsa. (BASIC’i acaba kaçınız duymuştur?)
Uzun lafın kısası, bilgisayar ve teknoloji ile ilişkim doğal olarak gelişmedi. Yapacağım yanlışların nasıl bir zarar vereceğini bilmeyerek (ve kesinlikle bu konuda eğitimim olmadığı için hatamın zarar vereceğinden emin olarak) ve bu yanlışların yaratacağı hasardan çok korkarak hep fazla temkinli yaklaştım teknolojiye. Hep anlayış seviyemin çok ötesinde olduğunu düşündüm. Ekrana ezberim dışında birşey çıktığında (ne olduğuna bakmadan, düşünmeden, okumadan hepsi “bir şey” olarak tanımlandı) paniğe kapıldım hep. Bu örnekleri çoğalttıkça çoğaltabilirim.
İlk defa bunları yaşamanın beni ne kadar çaresiz hisettirdiğini dün gece (daha doğrusu sabaha karşı) farkettim. Sabahın ikisinde, modemim bağlıyken internet bağlantım koptu !!! Önce Avea’nın yedi ceddine rahmet okudum. E birisinin kabahatli olması gerekliydi. Sonra beni kilitleyen telaşımla Avea Müşteri Temsilcisine ulaşmaya çalıştım. Boğazım düğümlenmiş, nefesim kesilmiş bir halde bunu başardığımda karşıma çıkan ve sabrına hayran kaldığım kişi aslında modemimin bağlı gözüktüğünü, ve birşeyi (neydi acaba???) resetleyeceğini, 5 dakika sonra internete tekrar bağlanmayı denememi söyledi. Denedim ama heyhat. Haydi tekrar ara. Müşteri temsilcisine nasıl ulaşacağımı hatırlamak için biraz daha stress yap. Bu seferki öneri “sabah 8’de arayın” oldu.  
Sabah 8’de Avea jet Programını silmeyi ve tekrar yüklemeyi öğrendim. Sorunun laptoptan olabileceğini anladım.  Bunu yaptıktan sonra tekrar bağlanamayınca hisettiğim çaresizliğin boyutunu anlatamam. Elim, ayağım, dünya ile bağlantım koptu sanki. Ruhen ne kadar internet bağımlısı olmuşum meğerse. Neredeyse beynime bir modem yükleyeceğim. Ve farkettimki internet kullanmak benim için İstanbul’da yaşamak gibi bir duygu. Her yönünü bilmesem de, orada olduğunu, elimi uzattığımda derdime care bulacağını biliyorum ya.....
İnternet öncesi ne yapardık acaba???
Not: Yeni stress konum: Ya bilgisayarım bozulursa!!!!! Hayııır. Daha buna yeni alışıyorum. Acıyın banaJ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder