22 Ekim 2010 Cuma

Günün Düşündürdükleri 22.10.2010

Birkaç gündür içim yine pırpır ediyor. Birsürü duygu arasında hoplaya zıplaya dolaşıyorum. Öyle sırayla dokunmak yok. Sanki tüm duygular öne geçmek için dirsekleriyle birbirini itiştirip duruyor. Bir yavaşlıyor, bir hızlanıyor. Bunu duyup ben koşuşturdum sanmayın sakın. Ben gayet sakin ve yavaş yaşarken, içimde bir halk maratonu gerçekleşiyor.
Sonunda kendimi toparlamaya karar verdim. İlk iş olarak aklıma her geleni yazdığım, küçük, büyük tüm not kağıtlarını önüme koydum ve kendime bir yapılacaklar listesi oluşturdum. Geçmişte, böyle listelerim dönem dönem hep oldu. Yaptıklarımın üzerini çizdim. Bundan keyif aldım. Sonrada sırayla gitmeyip canımın istediğini yapmayı tercih ettiğim için elimde üzeri karalanmış, ama arada karalanmamış maddeler olan birçok düzensiz sayfa ile kalakaldım. Eh zaten serde dağınıklık var (kafam 52 yıldır bu konuda toparlanmaya direniyor), sıkılıp liste yapmamaya başladım.  Oysa bu sefer teknolojinin nimetlerinden faydalanarak listemi bilgisayarda yarattım. Altına da Gerçekleşenler bölümü açtım. Yaptıkça kes – yapıştır mantığı ile 2 gündür yaşıyorum. Bu sefer kararlıyım bu yöntemi çok uzun ömürlü kılmaya.
Bu arada Meral Tamer’in kitabını okudum. “Aşkolsun Kanser” güçlü bir kadının hayatından kesitleri kronolojik bir sırayla anlatıyor. Yine hayran kalınacak bir kadın. Meral Tamer, Nermin Abadan Unat, Türkan Saylan gibi kadınlar, çevrelerinde olmak için çaba harcamamız gereken insanlar. Enerjileri bize biraz bulaşsa yeter. Yok yok bana yetmez. Bilgi ve deneyimlerini de istiyorum ben. Hayata bakışlarından da çok şey öğrenmek istiyorum. Onlarla birlikte koşabilmek istiyorum. Çok istiyorum hemde. Kitaba geri döneyim. Hayat dersi adeta. Her noktası örnek olarak anlatılabilecek bir mücadele ve hayatına sahip çıkma. Ayrıca kansere bakış açısı, sağlığa yaklaşım. Çok şey öğretiyor. Bu kitabıda herkese öneriyorum.
 Bu yazı öyle yazıldı sanmayın sakın. Facebook’ta Didem Gürcüoğlu Tekay’a mesaj yazıyordum. Türk kahvesi içerken çekilmiş bir fotoğrafı var. Nasıl kahve kokusu aldım fotoğrafa bakarken. Hemen kendime bir Türk kahvesi yaptım ve yazmaya başladım. Gerisi kendiliğinden oldu. Sonra kendi falıma baktım. Bir hareket, bir hareket, sormayın gitsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder